Dervişoğlu, Danıştay'ın ilgili kararına atıfta bulunarak, Andımızın okullarda okunmasının önünde hukuki bir engel bulunmadığını vurguladı ve müdahaleyi kabul edilemez buldu.
Dervişoğlu, yaptığı açıklamada öncelikle hukuki durumu netleştirdi:
"Bu hükümet Andımızı kaldırdı ama Danıştay bir karar vererek Andımızın kaldırılması kararını iptal etti. Dolayısıyla Andımız her yerde okunabilir. 10 Kasım'ın arifesinde buna hiç kimse müdahale edemez."
Dervişoğlu, öğrencinin bu hakkının engellenmesine karşı, sadece okul müdürünü kınamakla yetinmeyeceğini ifade etti.
İYİ Parti lideri, daha önce bu konuda iddialı konuşan siyasilere gönderme yaparak, kendi sözünün arkasında duracağını belirtti:
"Okul müdürünü kınamakla yetinmeyeceğim. Andımız kaldırıldığında 'Andımızı, Tayyip Erdoğan'ın evinin önünde okutturmazsam namerdim' diyen adam gibi de söylemeyeceğim. Ama siz beni tanıyorsunuz, verdiğim her sözün arkasında dururum."
Dervişoğlu, konuşmasının en dikkat çekici kısmında ise iktidar olma durumunda ne yapacağına dair net bir taahhütte bulundu:
"Allah iktidar olmayı nasip ederse, İstiklal Marşı ve Andımızı onun kapısının önünde okutmak boynumun borcu olsun."
Bu sözler, Dervişoğlu'nun Andımız konusundaki hassasiyetini ve iktidara karşı net duruşunu sert bir dille ortaya koydu.