Özdil, yaklaşık 3.900 sayfalık iddianamenin, içerdiği iddialar nedeniyle yalnızca siyasi bir tartışma olmadığını, aynı zamanda ülkenin gerçek sorunlarını perdeleyen dev bir mekanizmaya dönüştüğünü söyledi. “Bu dosyayı teyit etmek için en az 500 gazeteci, savunmasını hazırlamak için ise 1000 avukat gerekir” sözleriyle dikkat çeken Özdil, iddianamede hem “hırsızlık” hem de “casusluk” suçlaması bulunmasına rağmen ne polis ne de MİT kaynaklı bir delil görmediğini vurguladı.

Özdil, gizli tanık sisteminin Türkiye’deki siciline işaret ederek, 15 kişilik gizli tanık listesinin iddianameyi daha da tartışmalı hale getirdiğini belirtti. Ergenekon ve Balyoz dönemlerindeki tecrübeleri hatırlatan gazeteci, toplumun bu tip davalarla “sisli bir bilinç hâline” sürüklendiğini söyledi.

Özdil, yaklaşık 3.900 sayfalık iddianamenin, içerdiği iddialar nedeniyle yalnızca siyasi bir tartışma olmadığını, aynı zamanda ülkenin gerçek sorunlarını perdeleyen dev bir mekanizmaya dönüştüğünü söyledi. “Bu dosyayı teyit etmek için en az 500 gazeteci, savunmasını hazırlamak için ise 1000 avukat gerekir” sözleriyle dikkat çeken Özdil, iddianamede hem “hırsızlık” hem de “casusluk” suçlaması bulunmasına rağmen ne polis ne de MİT kaynaklı bir delil görmediğini vurguladı. Özdil, gizli tanık sisteminin Türkiye’deki siciline işaret ederek, 15 kişilik gizli tanık listesinin iddianameyi daha da tartışmalı hale getirdiğini belirtti. Ergenekon ve Balyoz dönemlerindeki tecrübeleri hatırlatan gazeteci, toplumun bu tip davalarla “sisli bir bilinç hâline” sürüklendiğini söyledi. Konuşmasının bir diğer bölümünde Türkiye’nin gerçek gündeminin ağır ekonomik koşullar, işçi ölümleri, yaşlıların geçim mücadelesi ve eğitim politikalarındaki tıkanıklık olduğunu ifade eden Özdil, “Biz bunları konuşacağımıza yıllarca bu dosyayla uğraşacağız” diyerek sert eleştiriler yöneltti. CHP ve Ekrem İmamoğlu’na yönelik medya stratejisi uyarıları da yapan Özdil, “Yanlış yönlendirmelerle İmamoğlu’nu mahvettiler” ifadelerini kullandı.

İddianame 3.900 Sayfa: “Gerçeklerin Ortaya Çıkması Bir Yıl Sürer” Gazeteci Yılmaz Özdil, tartışmalı dava dosyasına ilişkin yaptığı değerlendirmede iddianamenin boyutunun altını çizerek, “Bu metni doğrulamak, teyit etmek için en az 500 gazeteci gerekir ve bu çalışma bir yıldan önce bitmez” dedi. Özdil, dosyada yüzlerce tapu kaydı, para transferi iddiası, AVM ve şirket referansı bulunduğunu, bunların her birinin tek tek araştırılması gerektiğini vurguladı. “Hırsız Varsan Polis, Casus Varsa MİT Olur… Ama Bu Dosyada Yok” İddianamede hem yolsuzluk hem casusluk suçlaması yer almasına rağmen buna ilişkin kurumsal delil bulunmadığını belirten Özdil, “Hırsız varsa polis olması lazım. Casus varsa MİT belgesi olması lazım. Bu dosyada ikisinin de izi yok” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin yakın tarihindeki 17–25 Aralık süreçlerini hatırlatarak, “Orada polis operasyonları vardı, burada yok” dedi. “Gizli Tanık Sicili Kötü: 15 Gizli Tanık Şüpheleri Artırıyor” Ergenekon ve Balyoz deneyimlerine değinen Özdil, Türkiye’de gizli tanık uygulamasının güvenilirliğinin sorgulandığını söyledi: “Geçmiş sicil çok kötü. Bu nedenle bu dosyadaki 15 gizli tanık da tartışmalı bir tablo yaratıyor.” “Gerçek Gündemimizi Konuşamıyoruz” Özdil, ülkede işçi ölümleri, ekonomik kriz, maden faciaları, yaşlıların çalışma zorunluluğu gibi temel sorunların gölgede kaldığını belirterek, “Bu dava Türkiye’nin siyasetini 67 yıl meşgul eder. Biz o süre boyunca gerçek sorunlarımızı konuşamayacağız” değerlendirmesinde bulundu. “CHP ve İmamoğlu Medya Stratejisinde Yanlış Yönlendirildi” Ekrem İmamoğlu’nun çevresindeki bazı isimlerin yanlış medya taktikleriyle hareket ettiğini söyleyen Özdil, “İmamoğlu’na yakın görünmek için yapılan işler bugün onun önüne iddianame olarak konuyor” dedi.

Konuşmasının bir diğer bölümünde Türkiye’nin gerçek gündeminin ağır ekonomik koşullar, işçi ölümleri, yaşlıların geçim mücadelesi ve eğitim politikalarındaki tıkanıklık olduğunu ifade eden Özdil, “Biz bunları konuşacağımıza yıllarca bu dosyayla uğraşacağız” diyerek sert eleştiriler yöneltti. CHP ve Ekrem İmamoğlu’na yönelik medya stratejisi uyarıları da yapan Özdil, “Yanlış yönlendirmelerle İmamoğlu’nu mahvettiler” ifadelerini kullandı.

İddianame 3.900 Sayfa: “Gerçeklerin Ortaya Çıkması Bir Yıl Sürer”

Gazeteci Yılmaz Özdil, tartışmalı dava dosyasına ilişkin yaptığı değerlendirmede iddianamenin boyutunun altını çizerek, “Bu metni doğrulamak, teyit etmek için en az 500 gazeteci gerekir ve bu çalışma bir yıldan önce bitmez” dedi. Özdil, dosyada yüzlerce tapu kaydı, para transferi iddiası, AVM ve şirket referansı bulunduğunu, bunların her birinin tek tek araştırılması gerektiğini vurguladı.

“Hırsız Varsan Polis, Casus Varsa MİT Olur… Ama Bu Dosyada Yok”

İddianamede hem yolsuzluk hem casusluk suçlaması yer almasına rağmen buna ilişkin kurumsal delil bulunmadığını belirten Özdil, “Hırsız varsa polis olması lazım. Casus varsa MİT belgesi olması lazım. Bu dosyada ikisinin de izi yok” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin yakın tarihindeki 17–25 Aralık süreçlerini hatırlatarak, “Orada polis operasyonları vardı, burada yok” dedi.

“Gizli Tanık Sicili Kötü: 15 Gizli Tanık Şüpheleri Artırıyor”

Ergenekon ve Balyoz deneyimlerine değinen Özdil, Türkiye’de gizli tanık uygulamasının güvenilirliğinin sorgulandığını söyledi: “Geçmiş sicil çok kötü. Bu nedenle bu dosyadaki 15 gizli tanık da tartışmalı bir tablo yaratıyor.”

“Gerçek Gündemimizi Konuşamıyoruz”

Özdil, ülkede işçi ölümleri, ekonomik kriz, maden faciaları, yaşlıların çalışma zorunluluğu gibi temel sorunların gölgede kaldığını belirterek, “Bu dava Türkiye’nin siyasetini 67 yıl meşgul eder. Biz o süre boyunca gerçek sorunlarımızı konuşamayacağız” değerlendirmesinde bulundu.
“CHP ve İmamoğlu Medya Stratejisinde Yanlış Yönlendirildi”
Ekrem İmamoğlu’nun çevresindeki bazı isimlerin yanlış medya taktikleriyle hareket ettiğini söyleyen Özdil, “İmamoğlu’na yakın görünmek için yapılan işler bugün onun önüne iddianame olarak konuyor” dedi.